Müslüman Olmak Zorunda Değilsin Ama...
Dünya iman ve inkar düzeninin çarpışması üzerine bina edilmiş adeta. Var edildiği günden bugüne hep imanla inkarın çatışma alanı olmuş. Galibi bu dünyada belli olmayan bir savaş bu. Çünkü her ne kadar galip gelse de biri diğerine bu bir samimiyet imtihanı aynı zamanda. Bu demek değil ki kafir samimi ise bu dünyada kazandığı gibi ahirette de kazanacak ya da bu dünyada kaybetti Allah ahirette ona daha iyisini bahşedecek. Bu aynı zamanda bir de iman ve inkar meselesi. Allah çalışana çalıştığının karşılığını veriyor. Emeğin karşılığını verirken sen iman ettin sen etmedin gibi bir ayrıma gitmiyor. Bu sebeple İslam coğrafyası tembellikle boğuşurken günden güne geri gidiyor, Hıristiyan alemi ise genel itibari ile çalıştıklarının karşılığı olarak zahirde ileri lakin batında yani ahret noktasında geri gidiyor. İslam coğrafyası ise her ne kadar farkında olmasa da hem zahirde hem de batında geri gidiyor. Çünkü Allah boş duranları sevmiyor. Ziya Paşa’nın dediği gibi Diyar-ı küfrü gezdim