15 Temmuz ve Anladıklarımız




Hatırlarsak merhum Necmeddin Erbakan şöyle demişti; Bir milletin asıl gücü tankı, topu, tüfeği değil, imanlı ve inançlı gençleridir.
İçten içe hayıflanıp duruyorduk gerçekten elimizden Kur’an alındı mı diye. Çünkü şöyle demişti İngiliz Parlamentosunda Gladstone "Biz, bu Türkleri, savaş meydanlarında yenemiyoruz. Türkleri, yenebilmenin, dize getirebilmenin tek yolu var: Bu kitabı (Kur'ân'ı) ellerinden almak."
Erbakan hoca ile Gladstone’nun bu sözünü birlikte değerlendirdiğimizde 15 Temmuz’da yaşananlardan; dostlarımıza bize güvenin, düşmanlarımıza bizden korkun, içimizdeki beyinsizlere ise aklınızı başınıza devşirin mesajı çıkıyor.
Dünyaya verilen mesaj ise gayet açık ve net; bu millet sinesinde topların, tankların, uçakların cehennem ateşini söndürme ilahi şuur ve iradi gücüne hala sahiptir.
Ölmeye hazır bir milletin varlığı İslam coğrafyasındaki ümitleri yeniden yeşertti. Acaba Arap Baharına benzer bir şeyi Türkiye’de de uygulamaya koyabiliriz mi denemelerinin ve planlarının yapıldığı bir ortamda bu millet ferasetini ortaya koyarak bir avuç çapulcunun bu memlekete hayati bir zarar veremeyeceğini görmüş sükûnetini korumuş lakin memleketin canına kasteden bir ayaklanmayı da canını ortaya koyarak ayaklar altına almıştır.
Gücün kendilerinde olduğunu düşünerek Allah’ı hesaba katmayanların hazin sonu şimdi basılı ve görsel medyada bütün çıplaklığı ile görülürken bize de bir mesaj veriyor bütün bu olaylar; gasp, adaletsizlik ve haysiyet cellatlığı ile yükselenler rezil bir şekilde yerle yeksan olur.
Mehmet Akif Ersoy üstadın dediği gibi “Asım'ın nesli... diyordum ya... nesilmiş gerçek: İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmiyecek.” Asımın nesli olma şuurunu muhafaza ettiğimiz sürece hiçbir namussuz bu memleketin namusunu çiğneyemeyecek.
Asımın nesli olup sonrakileri bu nesle yaraşır şekilde yetiştire sorumluluk ve vazifesi bizlerin omuzlarında.
Gazamız mübarek olsun…



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Karınca Bedduası

Kıymetli Dostlarım

İtiraf