Kayıtlar

Temmuz, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Hepimiz Bu Duaya Diyelim Âmin

Resim
Rabbim; Ümmetin vicdanına bırakma yetim ve öksüzlerini, onlar koltuklarının ve mutluluklarının derdine düşmüşler. Rabbim; Ümmetin insafına bırakma öksüzlerini onlar makamlarının sevdasında kaybetmişler kendilerini. Rabbim; Ümmetin vicdanına bırakma mazlumlarını onlar kendi nefislerinin zulmü altında inim inim inlemekteler. Rabbim; Ümmetin vicdanına bırakma dertlileri, onlar pire kadar büyüklükteki kendi dertleriyle meşgul olmaktan kardeşinin deve büyüklüğündeki derdini gafletten göremeyecek durumdalar. Rabbim; Ümmetin âlimlerine bırakma cahilleri, onlar kendi bildiklerinin cehline düşmüşler. Rabbim; Ümmetin zenginlerine bırakma fakirlerini, onlar kendilerini Karun olmaya götüren labirentte yollarını kaybetmişler. Rabbim; Ümmeti ümmete bırakma, onlar bölünmüş paramparça olmuş yer ile yeksan olmuş neredeyse, bir et, birlik et, dirlik et. Rabbim; Ümmetin ordularına bırakma kullarının muhafazasını, çünkü onlar kendi firavunlarını korumanın derdine düşmüşler, gönder zali...

Onlar Bilmiyorlar...

Resim
Onlar bilmiyorlar; Kelimelerin nelere kadir olduğunu, Söylenen sözün ne kadar etkili ve tesirinin nereye kadar olduğunu, En derin yaranın bile izini silmek mümkün iken söz yarasının silinemezliğini, Gözlerin aslında sözlerden bağımsız olduğunu, Bilmiyorlar; İmanın ne kazandırıp inkârın ne kaybettirdiğini, İlim tahsil etmekle, okumanın arasındaki uçurumu, Bilmek ile tatbik etmenin farklı şeyler olduğunu, Kalpler ile sözlerin bağımsız olmadığını, Onlar bilmiyorlar gerçekten; Hayatın birer tecrübe merdiveni olduğunu, Çürük olan basamakların bir bir kırıldığını, Başkalarının iniltilerinin üzerinde huzur bulduğunu, Sözler ile fiillerin aynı şeyler olması gerektiğini. Biliyorlar aslında … Yönelinmesi gerekenin Allah olduğunu, Onları kandıran ve boşlukta sarhoş timsali dolandıranın nefisleri olduğunu, Şeytanın onlarca tuzak kurduğunu, sıratımüstakim'de oturduğunu, Aslında kendi yalanlarında kaybolduklarını Ama bu yalancı dünya sarhoş...

Yarış mı yapıyoruz, Teravih mi kılıyoruz?

Resim
Ramazan geldi hoş geldi. Sayılı gün çabuk geçer derler ramazan da sayılı olduğu için bir hafta nasıl geçti anlamış değiliz. Bereketini bu kadar hıza rağmen hissedebiliyoruz bu aziz ayın. Gündüz saim gece kaim olan İslam beldesi sakinleri dolu dolu mübarek bir ay idrak etmenin peşinde ve hazzındalar.  Sadece Allah rızası için, ecrini yüce yaratıcıdan bekleyerek her türlü nefsani ve bedeni isteklerden uzak geçen vakitler akşam olmasıyla birlikte yerini biraz rehavete, biraz tembelliğe ve biraz da gaflete bırakıyor. Gündüz mukabelelerle, çocuklarla şenlenen camiler gece teravihle şenleniyor. Konu namaz olunca durum biraz farklı oluyor ama teravih olunca bambaşka bir yöne kayıyor. Normal seyrinde başlayan namaz nasıl oluyor bilmiyorum teravihle birlikte bambaşka bir hale bürünüyor özellikle mahalle camilerinde. Benzetmem o ki uçak kalkmazdan önce pistte havalanacağı yere kadar normal seyrinde gelir ve pistin sonuna doğru uçuşa geçmezden birkaç saniye önce artık motorlar turbo...

Duadan başka neyimiz var ki... - A. İhsan Koç - Haber - Haberler - Son Dakika | Yazete.com

Resim
Duadan başka neyimiz var ki... - A. İhsan Koç - Haber - Haberler - Son Dakika | Yazete.com

Esinti

Resim
Korkma sindiremezler halkın seçtiği lideri,  Sindirmeden gidemezler bir adım dahi ileri, O halkın seçimi darbe ile indirmek kimin haddi Sen de geleceğin için darbeye dur de şimdi Umutsuzluğa düşme kurban olayım ey ümmet Kahramanlık dolu geçmişine bak, cuntacıları titret Sana olmaz dökülen kanlar, daima hakkı söylet, Hakkıdır hakkı söyleyen, cihad eden halkın hürriyet Millet sandıkta seçimini yaptı, yine yaparız, Hangi çılgın milletin seçtiğine darbe yapacakmış şaşarız, Kükremiş sel gibiyiz darbecileri çiğner aşarız Yırtarız orduları, barikatlara sığmaz taşarız. Halkın seçtiğinin etrafını sarmışsa çelik zırhlı cuntacılar Benim göğsü iman dolu şehadet aşığı kardeşlerim var Güçlüsün korkma, halkın seçtiğini cuntacı nasıl boğar Demokrat dediğin tek millet olmuş azılı canavar İhvan, Davama alçakları dokundurtma sakın, Siper et gövdeni dursun bu hayâsız darbeci akın Doğacaktır sana va’dettiği günler hakkın Kim bilir belki yarın belki yarı...

Bu Sabah Fatih'te Gün Doğmak İstemiyor Sanki

Resim
Bu sabah güneşin doğuşu bir başka sancılı Fatih’te… Doğmak istemeyen bir edası var sanki. Bir örtü gibi bürüyen karanlığı kaldırmak, dağıtmak istemiyor ya da utanıyor çünkü kıpkırmızı olmuş ufuk, doğum yapan bir annenin yüzü gibi… Zorlandığı her halinden belli… Karanlığı kaldırmak istemiyor bu aziz şehrin üzerinden, örtmek istediği bir şeyler var sanki. Gece Hz. Ömerler bekçisi değildi belki sokaklarında ama gündüzlerinde de Hz. Osmanları yok ki gözetlesin fukaranın gözünden süzülen inci taneleri gibi gözyaşlarını. Tan yeri sanki yırtılıyor, sanki zorla açılıyor gökyüzünün perdeleri, ufaktan ışıklar süzülüyor yeryüzünün karanlık dehlizlerine, köşelerine. Köşe başında bir fukara süzülmüş eli bile açılmıyor, yumuk tıpkı gözleri gibi. Bir feryat kopuyor yüreğinden kararan gökyüzünden değil sanki yağan yağmur, arkasında yavrucağı, eşi şehit namı diğer Suriyeli, birilerinin dilinde mülteci. Bence o bu ana kucağının muhaciri. Şimdi daha iyi anlaşılıyor güneşin tan yerini yırtarca...