Onlar Bilmiyorlar...
Onlar
bilmiyorlar;
Kelimelerin
nelere kadir olduğunu,
Söylenen
sözün ne kadar etkili ve tesirinin nereye kadar olduğunu,
En derin
yaranın bile izini silmek mümkün iken söz yarasının silinemezliğini,
Gözlerin
aslında sözlerden bağımsız olduğunu,
Bilmiyorlar;
İmanın
ne kazandırıp inkârın ne kaybettirdiğini,
İlim
tahsil etmekle, okumanın arasındaki uçurumu,
Bilmek
ile tatbik etmenin farklı şeyler olduğunu,
Kalpler
ile sözlerin bağımsız olmadığını,
Onlar
bilmiyorlar gerçekten;
Hayatın
birer tecrübe merdiveni olduğunu,
Çürük
olan basamakların bir bir kırıldığını,
Başkalarının
iniltilerinin üzerinde huzur bulduğunu,
Sözler
ile fiillerin aynı şeyler olması gerektiğini.
Biliyorlar
aslında …
Yönelinmesi
gerekenin Allah olduğunu,
Onları
kandıran ve boşlukta sarhoş timsali dolandıranın nefisleri olduğunu,
Şeytanın
onlarca tuzak kurduğunu, sıratımüstakim'de oturduğunu,
Aslında
kendi yalanlarında kaybolduklarını
Ama
bu yalancı dünya sarhoşluğunun reklam arasından başka bir şey olmadığını.
Bilmiyorlar…
Kulak verilmesi gereken tek sesin Peygamber ve Kur'an-ı Kerim olduğunu...
Kurtuluşun İslam'da olduğunu....
Yorumlar