DİNİN SUÇU NE?
Budizm’in
temel ahlaki öğretileri;
Hiçbir
canlıya zarar verilmez.
Verilmeden
alınmaz.
Nefse
esir olunmaz, cinsel suistimallerden uzak durulur.
Yalan
söylenmez ve gereksiz yere konuşulmaz.
Sarhoş
edici maddelerle bilincin yitirilmesine izin verilmez.
Merhamet-şefkat
Yardımseverlik
Mutluluk
Soğukkanlılık
Alçakgönüllülük
Yahudiliğin
temel ahlaki öğretileri;
Anne
ve babana saygı göstereceksin.
Benden
başka Tanrın olmayacak.
Çalmayacaksın.
Öldürmeyeceksin
Sana
ait olmayan hiçbir şeye göz dikmeyeceksin.
Rabbine
itaat edeceksin.
Yalan
yere şahitlik yapmayacaksın.
Yüce
Allah’ın ismini ağzına boş yere almayacaksın.
Zina
yapmayacaksın.
Hıristiyanlığın
temel ahlaki öğretileri;
Baba
ailenin başı ise anne de yüreğidir.
Evlilik ve aile yaşamı Tanrı'nın toplumsal yaşam içinde arzuladığı
yaşam biçimidir
Her
insan Tanrı tarafından yaratılmıştır ve bu nedenle Tanrı önünde çok değerli
olduğunu kabul edip ona göre davranmak,
Hiç kimsenin kendi yaşamlarına son verme hakkı yoktur
İsa’nın
şahsında Tanrıya iman etmek,
Kasten
hiç kimseye bir zarar verilmemeli ve eziyet edilmemeli,
Yaşamın
değerinin Tanrı tarafından yaratılmış olmakta yattığını iyice anlaşılmalıdır...
İster zengin olun ister fakir, ister güçlü ister zayıf, ister sağlam ister
sakat bizler Tanrı önünde aynı değere sahip olan kişilersiniz. Bu nedenle bir
cenine gösterdiğiniz saygının aynısını bir fakire, bir güçlüye verdiğiniz değerin
aynısını bir zayıfa da vermeniz gerekmektedir. Bir toplumun gelişmişliği o
toplumun zayıf insanlarına verdiği değerde belirginleşir.
İslam’ın
emirleri ve temel ahlaki öğretileri;
Aç
olanı Allah rızası için doyurmak.
Âdetli
ve lohusa halinde bulunan hanımı ile ilişkide bulunmamak.
Âleme
ibretle bakmak.
Alkollü
içki içmemek.
Allah’a
ve Resulüne itaat etmek. [Yani her şeyi İslamiyet’e uygun yapmak]
Allah’ın
azabından emin olmayıp daima korkmak.
Allah’ın
rahmetinden, ümidini kesmemek.
Allah’ın
varlığını tefekkür etmek.
Allahü
Teâlâ’nın sevdiğini sevip, sevmediğini sevmemek ve bundan kaçmak.
Allahü
teâlâyı bir bilip, Onu hiç unutmamak.
Ana
babaya iyilik etmek.
Belalara
sabretmek (isyan etmemek).
Boş
yere yemin etmemek.
Daima,
Allah’tan korkarak, haramlardan sakınmak.
Dilini
haram, fuhuş olan sözlerden korumak.
Emanete
hıyanet etmemek.
Farzları
ve haramları öğrenmek.
Günahlardan
tevbe etmek.
Günahtan
kaçınmak
Hakka tevekkül
ederek çalışmak.
Harama
bakmamak.
Hayzdan,
nifastan ve cünüplükten gusletmek.
Helalinden
temiz elbise giymek.
Helalinden
yiyip içmek.
Hep sözüne
sadık olmak.
Vakte riayet
etmek.
Hiç kimseyi
alay etmemek.
İhlasla ibadet
etmek.
İslam
düşmanlarını düşman bilmek.
Kalbini
dünyanın faydasız şeylerinden, zararlı isteklerinden temizlemek
Kalbini
günahlardan temizlemek.
Kanaat etmek.
Kibirli
olmaktan sakınmak.
Rızkı verenin
Allah olduğuna inanmak.
Kul hakkından
korkmak.
Kulağını ve
dilini fuhuş sözden korumak.
Akrabayı
ziyaret etmek.
Malının
zekatını, vermek.
Fakirlerine yardım
etmek.
Nefsin haram
olan isteklerine uymamak.
Nimetleri için,
şükretmek
Ölüme
hazırlanmak yani farzları yapıp haramlardan kaçarak imanla ölmeye çalışmak.
Şirk koşmamak.
Tartı, ölçü
aletlerini, doğru olarak kullanmak.
Yetecek kadar
rızık için çalışmak.
Yetim çocuğun
malını korumak.
Zinaya yaklaşmamak
Adaletli olmak, hukuku gözetmek.
Daima terakki,
Yukarda sayıp sıraladığımız dinlerin insanlardan istediği insan
olma, insan onuruna yakışan tavır takınma ve insanca bir hayat sürmenin temel
ilkeleridir. Neredeyse bir birinin aynı olan bu temel ahlaki öğretilere rağmen
eğer;
Hristiyanlığın ahlaki öğretilerine rağmen, ABD bir devlet olarak insanlara ölüm yağdırıyor ve bütün ahlaki
olgunlukları altüst eden toplumsal sorunlarda başrol oynuyorsa,
Yine Hristiyanlığın ahlaki öğretilerine Avrupa adeta içten çöken ama dışı her yıl dekore edilen bir bina
gibi ise ve dünyadaki toplumsal çökmelerin liderliğini yapıyorsa,
Yahudiliğin emirlerine rağmen eğer Filistin bölgesi kan gölü ise,
Ortadoğu savaşların, zulümlerin ve yukarda saydığımız ülkelerin terör
estirdiği bir bölge ise,
İslam'ın son derece beliğ ve açık seçik, yaşanılabilir, akla mantığa uygun ilke ve emirlerine rağmen Afrika, Asya, Ortadoğu devletleri ve diğer dünya devletlerinde bireylerin
ve devlet idarecilerinin, bürokratların, siyasilerin bireysel ahlaksızlık ve
ilkesizlikleri sebebiyle adaletsizlik, devlet ve millet malına göz dikme,
zimmetine devletin ve milletin varlıkları geçirme haysiyetsizliği yaşanıyorsa,
Dünyada toplumsal bir düzensizlik varsa, herkes kameraların
olmadığı yerde her türlü fuhşiyatı yapıyorsa burada DİNLER Mİ SUÇLU yoksa dini
hayatlarından soyutlayan, ahlakını üzerinde taşımayan, onu adeta bir kalkan,
basamak, ahlaksızlıklarına hicap olarak kullanan birey mi?
Burada din mi ortadan kaldırılmalı, yoksa bireyin kokuşmaya yüz
tutan ahlaki çöküntüleri mi?
Dünyada bütün katliam ve ahlaksızlıkların, adaletsizliklerin, hukuksuzlukların,
hırsızlıkların, iltimasların daha sıralayabileceğimiz insan onurunu rencide
eden fiiliyatların faili eğitimli olarak gördüğümüz insansa, burada DİN mi
suçlu yoksa dinden bi haber olan, dinin ahlaki öğretilerinin sadece zihinde bir
kitap gibi ezbere durduğu birey mi?
Dinin öğretilerinin öğrenilip yaşanılması, hayata tatbiki ve toplum
nizamının ona gire intizam edilmesi mi önemli olan yoksa sadece bireylerin
zihnine cıva gibi enjekte edilip veya kalıp beton gibi dondurulup öylece ezber
olarak kalması mı?
Son olarak eleştirilmesi gereken Tanrı’nın kendisine biçtiği ahlaki
rolü oynamak yerine nefsin kendisine biçtiği nefsi rolu oynayan insan mı suçlu
yoksa Din mi?
Yorumlar