Herkese En İçten Duygularla Teşekkür
Her yerin kendine has bir zamanı ve tatlı telaşları vardır.
Marmara İlahiyat Fakültesi’nin de tatlı günleri var şüphesiz. Marmara
İlahiyat Fakültesi’nin tadına tat katan bir hocamızın Fakülteye yeni
başladığımızda fakülte bahçesinde bir sohbet esnasında “gül bahçesi
bülbüllerine kavuştu Elhamdülillah” dediği gibi muhakkak talebeler. Gül-i zar
bülbülleriyle cıvıl cıvıl elhamdülillah.
Dönemler bir bir devrilirken, vizeler, mazeretler derken finalleri
de devirmenin kimilerimiz mutluluğunu yaşıyor kimilerimiz bütlere kalmanın
telaşını… Dönemler dönemleri kovaladı şüphesiz, neler değişmedi ki, önce
dekanımız, sonra yeni hocalar hatta İlahiyat Fakültesi’nden, İnşaat Fakültesi
haline gelen fakültemiz. Hele her gün hatta günde iki defa değişen güvenlik ve
kimlik gösterme çilesi! Hepsinin bizde bıraktığı tatlı izler ve izlenimler var şüphesiz.
Acı olanlar da yok değil hani. Mesela BYS’ye girince FF, DC, CC
gibi göze hoş gelmeyen harfleri görmek. Koca bir dönemin son sınavını on
soruluk testle testereden çıkmış talaş gibi sınav salonunu terk etmek gibi,
çalıştığın sınavda sorunun cevabı aklına gelmeyince aklına gelenleri de silip
boş kâğıdı kan ter içinde masanın üzerine bırakmak gibi, hatta başınıza bela
olan arı olursa ısırılmamak için hem arı ile hem de sorularla cedelleşmek gibi...
Birde yok mu şu hocanın odasına kadar gidip kâğıdıma bakabilir miyim
dediğimizde ilkokuldan beri bir türlü değiştiremediğimiz devrimlere bile direnen
“fazla verdimse geri alırım bak” soğuk savaş şarkılarından kalma cümlenin
seslendirilmesi. En acı olan da galiba Dekan Bey’in durumu, D45’e her
gelişinde boynu bükün ne zaman bitecek bu İnşaat Fakültes’i dercesine mahzun mahzun
pencereden bakışı…
En tatlı telaşlardan biri hiç şüphesiz fotokopi ve kütüphanede
yaşanıyor. Hani yazın gelmesiyle yuvalarından çıkmaya başlar ya karıncalar, bir
darı fazla taşımak için yuvaya canhıraş bir gayrete girer ağustos böceğine
nazire ede ede, bizim fotokopide karınca yuvasındaki tatlı telaşı yaşıyor sınav
günlerinde. Alınan fotokopiler verilen el emeği göz nuru, notlar… Hele fotokopi
çalışanları tam bir sabır abidesi teşekkürü hak ediyor bence Metin abi ve ekibi…
En çok teşekkürü hak edenler mesela hocaların dersteki ders
kayıtlarını zamana zaman eklercesine kâğıda dökenler, derslerde bir sonraki
cümleyi kaçırmamak için pür dikkat kulağı hocada, gözü yandaki arkadaşının kâğıdında
ve kalem kâğıtta habire yazanlar ve yazdıkları bu el emeği göz nurlarını hiç
düşünmeden arkadaşlarının hizmetine sunanlar… Teşekkür ediyoruz…
Kermeslerle, sergilerle, konferans ve çeşitli etkinliklerle
şenlenen fakülte, şenlendiren kulüpler ve ilim festivalinde şenlenen kalpler,
zihinler.
Derslerde aldıkları notları arkadaşlarına verenlere, veremeyenlere, Hocalara, dersi sabote etmeden fikir
zenginliği katanlara, kantincilere, yemekhanecilere, okulu en iyi ders
görülebilir hale getiren hizmetlilere, Dekan Bey’e, Genç Gönüllülere, Bilgi ve
Değerler Kulübüne, Öğrenci İşleri çalışanlarına, Müif Öğrenci Temsilciliği
Sayfası yöneticilerine, her defasında kimlik göstermek zor gelse de güvenliğimizi
sağlayan güvenlik amiri ve ekibine. Hatta inşaatı yetiştirmek için çalışan
inşaat işçilerine ve ekip başlarına….
Hülasa herkese teşekkür ediyoruz. Haklarınızı helal ediniz, varsa
kusurumuz affola. Müslüman’ın tatili olmaz derdi hocalarımız yaz dönemi
çalışmalarınızda kolaylıklar, ailelerinizle birlikte sizlere esenlikler
dileriz.
Yorumlar