Nasıl Anlatacaksınız...
Anneler babalar, Anne ve baba adayları hadi biriniz bana söylesin
yaş ciğer sahipleri;
ü Daha yaşına değmemiş bir çocuğun nefessizlikten çırpınarak şehit
oluşunu evlatlarınıza nasıl anlattınız ya da anlatacaksınız?
ü Henüz anne bile diyememiş bir çocuğun ağzından anne kelimeleri
yerine köpüklerin gelişini nasıl anlatacaksınız evlatlarınıza?
ü Çocuğunuzun koşarken kollarını açıp kucağınıza atlayışını nasıl
kabulleneceksiniz evladının canlı bedeni yerine şehit olmuş bedenini kucaklayan
annelerin feryadını durduktan sonra?
ü Yerde hareketsiz yatan göz bebeğine acılı kalple bakan anneyi
hatırlamayacak mısınız evlatlarınız ipeksi saçlarını okşarken?
ü Nasıl açıklayacaksınız daha annesinin yüzüne bakamamış sabilerin
gözlerini ölüme açısını?
ü Nasıl anlatacaksınız oyuncağı mermiler arkadaşı Azrail olan
çocukların ruh halini ciğerparelerinize?
ü Ayağına diken batsa kalbinizin sızladığı çocuklarınıza Suriye’de,
Türkistan’da, Mısır’da, Filistin’de tek kurşun ile alınlarından enselerinden
vuruluşunu yüreğiniz parçalanmadan nasıl anlatacaksınız?
ü Kızını gelin oğlunu damat edecek anne ve babalar hatta gelin ve
damat adayları gelinlikleri ve damatlıkları kefeni olan Esmaları, Amrları
gördüğünüz halde yine de en pahalı gelinlik ve en pahalı damatlık diye dünyayı
ayağa kaldıracak mısınız yine?
ü Gelin adayları, kızını gelin edecek anneler Çeyizliği kurşun olan
Esma’ya rağmen sandıklar dolusu çeyizlerin derdinde olacak mısınız?
ü Gelinlikleri, körpe bedenleri kirletilmiş bacılar aklınıza gelince,
duyunca nasıl duracaksınız yerlerinizde nasıl inmeyeceksiniz evinizden?
ü Oyuncağı kurşun ve şarapnel parçaları olan çocukları görünce
anneler; çocuğunuza oyuncak almak için ayaklarınıza kara sular ininceye kadar
mağaza mağaza dolaşacak mısnız?
ü Ey Ümmetin âlim geçinenleri âlimler bir bir derdest edilirken hala
fildişi kulesi dersliklerinizin zümre odalarınızın arkasından millete tepeden
bakmaya devam edecek misiniz? Akademik diliniz bozulmasın diye yerinizde gargat
ağacı gibi çakılıp kalacak mısınız?
ü Ey Zalimler döktüğünüz kanları kusmayacağınızı mı zannediyorsunuz
ne güne hak cehennem, ne güne duruyor zannediyorsunuz irin vadileri ve
zebaniler?
ü Ey Ümmetin Mus’abları, Ey Ümmetin Fatımaları hala uykunuz bölünmeyecek
mi, yüreğiniz titremeyecek ve kuş tüyü yataklarınızda rahat nasıl uyuyabilirim
diye mi olacak bütün uğraşlarınız?
Hala
ses etmeyecek misiniz?
Yorumlar