Mezuniyete Dair...
Mezuniyete Dair;
2009, bitmez bu okul diye adım attığımız, kocaman 5 yılın, acısıyla tatlısıyla günlerin takvimden bir bir düştüğü, kimi zaman hüzünlerin kimi zaman sevinçlerin dostlarla paylaşıldığı bir eğitim ve öğretim döneminin daha sonuna gelmiş bulunuyoruz. Bu son başka bir son, bu dönem sonu artık başka bir hayal ve başka bir umutla yeni dönemlerin başladığı bir son.
Kimilerini yuvasından bir kumru yavrusu gibi uçuracak bir son, kimilerini ise artık başka tatlı telaşların kovalamacasını beraberinde getiren bir son. Ama bu sonda yine hiçbir şeyin bittiği bir son değil, dostlar arasında dostlukların devam edeceği, kimilerinin ailecek görüşeceği kimilerinin ise o kapıdan çıkarken geride bir daha göremeyeceği yığınla hatıra ve yüreği geride bırakıp çıkacağı bir son bu son.
Unutamayacağımız hatıralar var elbette hepimizin, unutamayacağımız simalar. Kimimiz afacanlıklarıyla hatırlanacak, kimimiz asabiyetiyle. Kimilerimiz asık surat timsali gibi duran ciddiyetiyle. Kimilerimiz kalplere saldığı muhabbetle, kimilerimiz duyduğumuz gizli hayranlıklarla hatırlanacak. Öz güveni yüksek olanlar elbette yine amalarla devam eden cümlelerin muhatabı olacaklar. Yalnız şöyleki birdaha biz onlarla, onlar bizimle kim bilir hiç karşılaşmayacaklar.
Kırdığımız potları yüzümüzde allıklar oluşarak hatırlayacağız kim bilir, içimizde ukte kalan dilemeyediğimiz özürlerimiz olacak hemcinslerimizden yada karşı taraftan. Keşke diyebilseydim diye ömürlük pişmanlıklarımız olacak. Belki de iki dost bir araya geldiğimizde bir diğerimizi konuşacak yer yer dedikodusunu, belki de mizahını yapacağız helallik almaya fırsatımız bile olmayacak.
En çok fotokopide bitmek bilmeyen sırayı izdihamı hatırlayacak, bugün işimizi görüp sıkılıp söylene söylene terkettiğiz o kağıt kokusunun ve sıcaklığının fırını andırdığı, nefeslerin enselerimizi terlettiği daracık mekanı bile özleyeceğiz. Her dönem tartışmasını yaptığımız kantini, 5 yılda inşaat fakültesine gelen fakültmize yıllar sonra geldiğimizde fevkalade güzelliğini ve yeniliğini görünce derinden en samimisinden bir ah çekip bu yılları "bizim zamanımızda buralar inşaattı, inşaat" diyerek yad edeceğiz kim bilir.
Bazılarımız eline sıcacık evinde eşiyle dostuyla çocuklarıyla çekirdeğini alıp bazılarımızı ekranlardan, gazetelerden, kitaplardan, programlardan takip edecek. İşte bu kardeşimiz bizim dönem mezunu diye göğsümüzü gere gere hatıralarını anlatmaya başlayacak, tıpkı asker hatıraları gibi. Bilmiyorum belki bir mezunlar toplantısında yıllar sonra bir araya gelecek ve geçmişin bir taramasını yapacağız. Kaçınılmaz bir son olarak birimiz diğerine "innalillah ve innaileyhiraciun" diyecek. İşte bir ömür böyle sürüp gidecek. Velhasıl en üzüntülü de olsa birlikte geçen günlerimizi hatırlacağız. Hatta birbirimize gıyabımızda bile olsa kızmayı özleyeceğiz. Dua edeceğiz. Son nokta her anı özleyeceğiz. Özlemle ailemize anlatacağız.
Mücadelelerimizi anlatacağız, muhatap olduğumuz insanlarla diyaloglarımızı, hocaları soracaklar ve biz en komik yönleriyle bir bir hatıraları sıralayacağız kim bilir belki de birimiz bugünlere dair bir kitap bile çıkarabilir. Neden olmasın.
Velhasıl dostlar biz bir neslin inşası için memleketin dört bir yanına dağılacağız. Kimimiz bir yetimin başını okşayacak, kimilerimiz diğerlerinden önce yetim kalacağız bu hayatın bir gerçeği olarak bizde acılar tadıp mutluluklar yaşayacağız. Temennim odur ki davet edildiğimiz her mutlu güne bir değer katmak ve bir değer bulmak adına katılmak, her duyduğumuz hüzünlü ana uzaktan duysak bile varıp ortak olmak olsun niyetimiz.
Kıymetli dostlar daha yazılacak çok şey var lakin çok uzatmamak adına şunu ifade edeyim;
Haklarımızı helal edelim bir birimize, gıyaben de olsa dilenecek özürlerimiz varsa dileyelim, acılarımızı ve mutluluklarımızı dostlarımızla paylaşalım, herkes hata yapar hatasını anlayıp dönme erdemliliği gösteren dostlarımızı affetme yolunu seçelim.
Ve yıl 2014 geçen 5 yıl, geçen koca bir ömür. Giden yılların her birimize bir şeyler kattığı muhakkak lakin bizden de bir şeyler götürdüğü bir hakikat. Şunu hiç unutmayalım dostlar; İnsanı ayrıcalıklı kılan içinde eğitim gördüğü okul değildir, kişi kendi kendini ayrıcalıklı kılar. Bu ayrıcalık da erdemle, güzel ahlakla, işinde ve aşında samimi olmakla, vefalı olmak ve nereden geldiğini unutmamakla olur.
Bundan sonraki hayatında her bir mezun arkadaşım, kardeşim ve dostum için hayırlı, bereketli başarılar dilerim. Allah hiçbirimizi utandırmasın. Niyazım odur ki Rabbim yüzümüzü ak etsin, huzuru ilahide gençliğini nerede harcadın sualinin cevabını vermeye bizleri muktedir eylesin.
Vesselam...
2009, bitmez bu okul diye adım attığımız, kocaman 5 yılın, acısıyla tatlısıyla günlerin takvimden bir bir düştüğü, kimi zaman hüzünlerin kimi zaman sevinçlerin dostlarla paylaşıldığı bir eğitim ve öğretim döneminin daha sonuna gelmiş bulunuyoruz. Bu son başka bir son, bu dönem sonu artık başka bir hayal ve başka bir umutla yeni dönemlerin başladığı bir son.
Kimilerini yuvasından bir kumru yavrusu gibi uçuracak bir son, kimilerini ise artık başka tatlı telaşların kovalamacasını beraberinde getiren bir son. Ama bu sonda yine hiçbir şeyin bittiği bir son değil, dostlar arasında dostlukların devam edeceği, kimilerinin ailecek görüşeceği kimilerinin ise o kapıdan çıkarken geride bir daha göremeyeceği yığınla hatıra ve yüreği geride bırakıp çıkacağı bir son bu son.
Unutamayacağımız hatıralar var elbette hepimizin, unutamayacağımız simalar. Kimimiz afacanlıklarıyla hatırlanacak, kimimiz asabiyetiyle. Kimilerimiz asık surat timsali gibi duran ciddiyetiyle. Kimilerimiz kalplere saldığı muhabbetle, kimilerimiz duyduğumuz gizli hayranlıklarla hatırlanacak. Öz güveni yüksek olanlar elbette yine amalarla devam eden cümlelerin muhatabı olacaklar. Yalnız şöyleki birdaha biz onlarla, onlar bizimle kim bilir hiç karşılaşmayacaklar.
Kırdığımız potları yüzümüzde allıklar oluşarak hatırlayacağız kim bilir, içimizde ukte kalan dilemeyediğimiz özürlerimiz olacak hemcinslerimizden yada karşı taraftan. Keşke diyebilseydim diye ömürlük pişmanlıklarımız olacak. Belki de iki dost bir araya geldiğimizde bir diğerimizi konuşacak yer yer dedikodusunu, belki de mizahını yapacağız helallik almaya fırsatımız bile olmayacak.
En çok fotokopide bitmek bilmeyen sırayı izdihamı hatırlayacak, bugün işimizi görüp sıkılıp söylene söylene terkettiğiz o kağıt kokusunun ve sıcaklığının fırını andırdığı, nefeslerin enselerimizi terlettiği daracık mekanı bile özleyeceğiz. Her dönem tartışmasını yaptığımız kantini, 5 yılda inşaat fakültesine gelen fakültmize yıllar sonra geldiğimizde fevkalade güzelliğini ve yeniliğini görünce derinden en samimisinden bir ah çekip bu yılları "bizim zamanımızda buralar inşaattı, inşaat" diyerek yad edeceğiz kim bilir.
Bazılarımız eline sıcacık evinde eşiyle dostuyla çocuklarıyla çekirdeğini alıp bazılarımızı ekranlardan, gazetelerden, kitaplardan, programlardan takip edecek. İşte bu kardeşimiz bizim dönem mezunu diye göğsümüzü gere gere hatıralarını anlatmaya başlayacak, tıpkı asker hatıraları gibi. Bilmiyorum belki bir mezunlar toplantısında yıllar sonra bir araya gelecek ve geçmişin bir taramasını yapacağız. Kaçınılmaz bir son olarak birimiz diğerine "innalillah ve innaileyhiraciun" diyecek. İşte bir ömür böyle sürüp gidecek. Velhasıl en üzüntülü de olsa birlikte geçen günlerimizi hatırlacağız. Hatta birbirimize gıyabımızda bile olsa kızmayı özleyeceğiz. Dua edeceğiz. Son nokta her anı özleyeceğiz. Özlemle ailemize anlatacağız.
Mücadelelerimizi anlatacağız, muhatap olduğumuz insanlarla diyaloglarımızı, hocaları soracaklar ve biz en komik yönleriyle bir bir hatıraları sıralayacağız kim bilir belki de birimiz bugünlere dair bir kitap bile çıkarabilir. Neden olmasın.
Velhasıl dostlar biz bir neslin inşası için memleketin dört bir yanına dağılacağız. Kimimiz bir yetimin başını okşayacak, kimilerimiz diğerlerinden önce yetim kalacağız bu hayatın bir gerçeği olarak bizde acılar tadıp mutluluklar yaşayacağız. Temennim odur ki davet edildiğimiz her mutlu güne bir değer katmak ve bir değer bulmak adına katılmak, her duyduğumuz hüzünlü ana uzaktan duysak bile varıp ortak olmak olsun niyetimiz.
Kıymetli dostlar daha yazılacak çok şey var lakin çok uzatmamak adına şunu ifade edeyim;
Haklarımızı helal edelim bir birimize, gıyaben de olsa dilenecek özürlerimiz varsa dileyelim, acılarımızı ve mutluluklarımızı dostlarımızla paylaşalım, herkes hata yapar hatasını anlayıp dönme erdemliliği gösteren dostlarımızı affetme yolunu seçelim.
Ve yıl 2014 geçen 5 yıl, geçen koca bir ömür. Giden yılların her birimize bir şeyler kattığı muhakkak lakin bizden de bir şeyler götürdüğü bir hakikat. Şunu hiç unutmayalım dostlar; İnsanı ayrıcalıklı kılan içinde eğitim gördüğü okul değildir, kişi kendi kendini ayrıcalıklı kılar. Bu ayrıcalık da erdemle, güzel ahlakla, işinde ve aşında samimi olmakla, vefalı olmak ve nereden geldiğini unutmamakla olur.
Bundan sonraki hayatında her bir mezun arkadaşım, kardeşim ve dostum için hayırlı, bereketli başarılar dilerim. Allah hiçbirimizi utandırmasın. Niyazım odur ki Rabbim yüzümüzü ak etsin, huzuru ilahide gençliğini nerede harcadın sualinin cevabını vermeye bizleri muktedir eylesin.
Vesselam...
Yorumlar