Pardon; Bi Bakar mısınız, Biz Kimiz?
Unutkanlıkta ve bir olayın unutturulmasında üzerimize bir millet
daha var mı bilmiyorum. Olaylar gösteriyor ki yok, olması da düşünülmemeli.
“Vusulsüzlüğümüz
usulsüzlüğümüzdendir” diyor büyük mütefekkir Cemil Meriç. Bu güne kadar
bir karınca boyu yol alamayışımızın arkasında usulsüzlüklerimizin derin
uçurumlarından çıkamıyor olmamız yatıyor maalesef. Vuslat çok uzak. Karamsar bir
tablo çizmek değil amacım ama görünen köye kılavuza ne hacet… Her şey ortada.
Gençlik ve orta yaşın hemen
kenarında olan zihinler futbol morfini ile uyuşturulmuş ve çoktan başlanmış
ameliyata. Fikir üretecek, ortaya yeni bir şeyler koyacak, bu milleti ayakta
tutacak hedeflere emin adımlarla yürüyecek kadroları tıpkı karanlık sularda
efsane bir ahtapotun gemiyi sarması gibi sarmış futbol denen illet… Üretemez,
düşünemez yeni bir şeyler olduğunda tepki gösteremez adeta komalık, beyin
ölümünü bekleyen bir hasta misaliyiz. Ayeti Kerime’de “ nereye bu gidiş”
buyruluyor. Allah’ın azabıyla korkutulmaktan rahatsız olup, şeytanın Allah’ın
rahmetiyle kandırmasının bir sonucu olarak cehennemin koridorlarında savrulmaya
diyorum ben âcizane hatta fakirane.
Hatay, Reyhanlı zannederim duymayan
yoktur 46 kayıp, 26’sı ağır 126 yaralı ve bir o kadar zarar hem manevi, hem de maddi
gıkımız çıkmadı. Ve bugün malum takımların maçı ve onların üzerlerine müşriklik
kokusu sinmiş taraftarlarının durmadan yorulmadan hatta küfürleri yağmur
daneleri gibi serpiştire serpiştire bir birlerine savurmalarına şahit olduk. Bu
da yetmedi içi boş, oynayanı ve oynatanı dışında kimseye bir faydası olmayan
bir top uğrunda kavgalara linçlere…
“Meşguliyet
gelmeden boş vaktin” kıymetini biledik yine tam 100 dk durmadan susmadan
tezahürat yaptık. “Hastalık gelmeden sağlığın” kıymetini de bilmedik seslerimiz
kısılana kadar, hasta olana kadar bağırdık, içi hava dolu faydasız bir top
uğruna canımızdan olduk. “İhtiyarlık gelmeden gençliğin” kıymetini bilmiyoruz
11 kişinin arkasında koştuğu içi boş bir meşin yuvarlağın arkasından 11 milyon
genç ağızları küfür dolup taşarak yine gençliğimizin en güzel anlarını heba
ettik ve görünen o ki etmeye devam edeceğiz. “Fakirlik gelmeden zenginliğin”
kıymetini de bilmiyoruz cebimizde çoluk çocuğumuzun, eşimizin rızkını,
kardeşimizin ve hatta yetimlerin öksüzlerin hakkı bulunan paralarımızı savurduk
yine hunharca içi hava dolu bir meşin yuvarlak uğruna.
Pardon bi bakar
mısınız biz kimiz? Kendimiz değiliz, Mabedi stat olan, idolü futbolcular güruhu
olan, 11 kişi bir meşin yuvarlağın peşinden koşarken ahretini, dünyasını, mü’min
kardeşini unutan, hatta bu faydasız boş şey uğruna malını, canını, yuvasını,
dünya ve ahretini kaybeden biz, biz olamayız…
Yorumlar