İHTİYAR ve Zaman
İhtiyar iki
büklüm,
Ruhundaki
kambur beline vurmuş
Dili
tutulmuş,
Gözü
yumulmuş,
Saçı dökülmüş.
Göz torbası kurumuş,
Ağlamış,
Yanmış ta derinden sinesi.
Ayakları çelimsizleşmiş sanki isyandalar,
Yüreğinde yara, durmadan kanar,
Belli ki özledikleri bir yer var.
Sessizlik bürümüş dimağını,
Sukuta dalmış gözler,
Gelen yok, gidene azıklık ahlar,
Ölüm; gelmeyen sevgili.
Dünya varlığı da yokluğu da yangın.
Mevsimler, kovalarken biri diğerini,
Baharın çiçekleri yeni ermişken vuslata
Sonbahar hazanı vuruyor sineye.
Ayrılık; dönmemesine,
Varlık hengâmesine,
Yokluk muhasebesine
Saatin saniyesinde at koşturan zaman,
Oyun oynayan yelkovan,
Hadi geldi saat, vuruyor ayrılık çanları.
Kefenimin bağına dolanmış akrep
Zaman; durdu an’dan beri.
Yorumlar